Destinasyon

Lüksemburg Gezilecek Yerler (En İyi 21 Yer)

Avrupa’nın kalbinde yer alan Lüksemburg gezilecek yerler açısından oldukça zengin seçeneklere sahip. Constitution meydanı, Özgürlük Caddesindeki Ducal Sarayı, Notre Dame Katedrali ve Kraliyet Bulvarıysa Lüksemburg’da kesinlikle görülmesi gereken yerlerden bazıları. Vaktiniz varsa yeşil cennet Place Dlarmis’i, klasik şemsiye sokağını ve Neurmunster manastırını da ziyaret edebilirsiniz. 

Lüksemburg Gezilecek Yerler

Belçika’dan sonra Lüksemburg, Avrupa Genel Merkezi de dahil olmak üzere birçok uluslararası kuruluşa ev sahipliği yapmakta. Alzette ve Petrusse Nehirleri arasında yer alan Lüksemburg aynı zamanda dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alıyor. Ülkede Fransızca, Almanca ve Lüksemburgca olmak üzere 3 resmi dil kullanılıyor. Zengin bir kültüre sahip olan Lüksemburg aynı zamanda gurme restoranları, geçmiş zamanların masallarını anlatan tarihi binaları ve doğal güzellikleri ile dikkat çekiyor. Bu büyüleyici ülkenin sakin yaşam tarzını deneyimlemek ve sunduğu birçok yeri keşfetmek isterseniz işte Lüksemburg gezilecek yerler listesi! 

Lüksemburg 

Ülkeyle aynı adı taşıyan Lüksemburg şehri, antik kiliseleri, parke taşlı yolları, tarihi mimarisi ve görkemli Grand Duchy Sarayı ile turistleri büyülüyor. Avrupa’da Fransa, Belçika ve Almanya’nın kesiştiği noktada bulunan stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca pek çok savaşa sahne olan kent, önemini vurgulamakta.

Lüksemburg’un tarihi şehri, büyüleyici Pétrusse Vadisi boyunca uzanan çeşitli eski binalara sahip. 17. yüzyılın başlarına kadar uzanan Gotik tarzdaki Notre-Dame Katedrali, Grand Ducal Sarayı Lüksemburg gezilecek yerler arasında bulunuyor. Ayrıca Adolphe Köprüsü ve Roosevelt Meydanı da görülmesi gereken diğer önemli yerler. Ziyaretçiler ayrıca William Square’de çarşamba ve cumartesi günleri kurulan haftalık pazarı da kaçırmamalı.

Mullerthal

Lüksemburg’un “Küçük İsviçre” olarak anılan bir bölgesi olan Mullerthal, açık havada yürüyüş yapmaktan hoşlananlar için ideal bir destinasyon. Orada sık ormanlar, akarsular ve ilgi çekici kaya oluşumları bulabilirsiniz. Yemyeşil yüksek bir platoda yer alan bu bölge, nefes kesen manzarasıyla dağ yürüyüşçüleri arasında da oldukça popüler. 

Lüksemburg gezilecek yerler listesindeki Mullerthal’da başlıca turistik yerlerden biri Berdorf. Bu büyüleyici kasaba bir vadide yer alıyor ve buradan Black Ernz, Sure ve Aesbach nehirlerinin muhteşem manzaralarını izleyebilirsiniz. Berdorf, çok sayıda bakımlı yürüyüş parkurları, boğazlar ve yarıklarla övünen üç bin hektarı aşan geniş bir orman alanına ev sahipliği yapmakta. Ayrıca Berdorf, kaya tırmanışı tutkunlarının da rağbet ettiği bir lokasyon.

Vianden

Lüksemburg’un kuzeydoğusunda yer alan Vianden, arnavut kaldırımlı sokakları ve tepedeki kalesiyle en popüler destinasyonlardan biri. Doğal güzelliğiyle öne çıkan Vianden kasabası, özellikle 9. yüzyıldan kalma bir Feodal konağıyla ünlü. Ortaçağdan kalma dış duvar, Victor Hugo’nun sürgünü sırasında yaşadığı evi ziyaret edebileceğiniz bu kasabayı çevreliyor.

Kasabada 440 metreye kadar yükselen ve görülmeye değer muhteşem bir panoramik manzara sunan bir telesiyej bulunmakta.

The Bock and the City Casement

Lüksemburg’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de geçmiş dönemlerde top ateşlerinden korunmak için kazılan Bock siperleri. Bock tahkimatı olarak adlandırılan kompleks, çok sayıda yer altı tüneli ve mağarasından oluşuyor. Bu yeraltı siperleri ilk olarak 17. yüzyılda İspanyol hükümdarlığı sırasında inşa edildi. İspanyol yönetimi sırasında 1644 yılına dayanan yapılar, 40.000 metrekarelik etkileyici bir genişliğe yayılıyor. Bu surların çoğunu yürüyerek keşfedilebilirsiniz. Ancak tünellerin büyüleyici tarihini daha derinlemesine araştırmak isteyen ziyaretçiler için rehberli turlar da mevcut.

Larochette

Larochette ormanla çevrili dar, kayalık bir vadide yer alıyor. Larochette gezilecek yerler arasında Ortaçağ döneminden kalma meydanı ve bölgenin tekstil geçmişine bir bakış sunan  endüstri müzesi yer alıyor. Birçok antik caddede, dağılmış birçok tarihi eser de bulunmakta. Art Nouveau fresklerine hayranlıkla bakmak için New Roman Kilisesini de ziyaret edebilirsiniz.

Larochette ayrıca yürüyüşçüler içinde bir cennet. Birçok rota sizi Aalborg’daki Roma kampının kalıntıları ve Meysenburg ve Nomelen kaleleri gibi ünlü yerlere götürüyor. Güzel eski otellerin ve pansiyonların yanı sıra, sırt çantalı gezginleri ağırlayan birçok kamp alanı da var.

Moselle

Lüksemburg’un doğu kısmında yer alan Moselle bölgesi, Moselle Nehri’ni çevreleyen yamaçlara sahip. Mondorf-les-Bains, Moselle’de ziyaret edilmesi en çok tavsiye edilen yerlerden biri. Kaplıcalarıyla ünlü olan Mondorf-les-Bains bölgesindeki görülecek en önemli yerler arasında sağlık merkezi, spor ve eğlence kulübü ve Mondorf le Domaine Thermal yer alıyor. Ayrıca geniş Mondorf Park, keyifli bir yürüyüş için mükemmel olan etkileyici bir ağaç, çalı ve çiçek koleksiyonuna ev sahipliği yapmakta. Diğer ilgi çekici yerler arasında 18. yüzyıla kadar uzanan St. Michael Kilisesi ve Orta Çağ’da inziva yerine dönüştürülmüş küçük bir Roma kalesi bulunuyor. 

Grund

Tarihi 14. yüzyıla kadar uzanan Grund bölgesi, Clausen bölgesi ve Pfaffenthal ile birlikte Lüksemburg Şehri’nin en eski bölgelerinden biri. Burada UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan Neumünster Manastırı ve bir kale yer alıyor.

Grund, yakındaki hareketli şehir merkezinden çok farklı olan sakin ve dingin ambiyansı nedeniyle genellikle “şehir içinde köy” olarak anılıyor. Çarpıcı Alzette Nehriyle çevrili bir vadinin derinliklerinde yer alan konumu, ona benzersiz ve ayırt edici bir çekicilik katıyor. Ayrıca buraya yürüyerek veya Holy Spirit asansörüne binerek rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Pfaffenthal Panorama Asansörü

Lüksemburg şehrinin 24 semtinden biri olan Pfaffenthal, zamanın dışında küçük bir köy gibi görünüyor. Burada şehir koşuşturmacasından uzak , sakin ve sakin bir atmosfer hüküm sürüyor . Tarihi ve pastorol bir bölge olan Pfaffenthal, aynı zamanda UNESCO mirası listesinde yer alıyor. Burada Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda yürüyüş yaparak kendinizi ortaçağ döneminde hissedebilirsiniz. Farklı bir deneyim yaşamak isterseniz “Pescatore” parkı ile Alzette vadisindeki “Pfaffenthal” bölgesini birbirine bağlayan cam asansöre binerek şehrin panoramik manzarasını izleyebilirsiniz. 

Lüksemburg Ardenleri

Lüksemburg şehrinin oldukça düz arazisiyle tam bir tezat oluşturan Ardenler, sarp kayalıklar, ağaçlıklı tepeler ve vadi manzaraları bulabileceğiniz bir yer. Hitler’in 2. Dünya Savaşı’ndaki son büyük seferini düzenlediği yer olarak ünlenen bölge, tepelerden yükselen çok sayıda şatoya ev sahipliği yapıyor.

Ardenlerde görülecek yerler arasında ayrıca Wiltz kasabası yer alıyor. Burası açık hava tiyatrosu ve müzik festivali ile ünlü. Ayrıca Wiltz Kalesi’nde bir Bulge Savaşı Müzesi var. Ardenler’deki bir diğer İkinci Dünya Savaşı temalı müzesiyse Ettelbruck’taki General Patton Müzesi ve anıtı.

Ardenler’deki Clervaux köyü de kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında. Derin ve dar bir vadinin içindeki köy, kıvrımlı Clerve Nehri’nin bitişiğinde yer almakta. Buradaki cazibe merkezleri arasında 1910 yılında inşa edilen Clervaux Manastırı olarak da bilinen St. Maurice yer alıyor. Manastır yaşamı hakkında sergilere ev sahipliği yapmaktadır ve turistler tarafından ziyaret edilebilir. Clervaux Manastırı olarak da bilinen, 1910 yılında Romanesk-Burgonya tarzında inşa edilmiş. Burada manastır yaşamıyla ilgili sergileri de gezebilirsiniz.

Lüksemburg Ulusal Tarih ve Sanat Müzesi

Şehrin cazibe merkezlerine yakın zamanda eklenen Lüksemburg Ulusal Tarih ve Sanat Müzesi, ziyaretçilerine Lüksemburg’un bin yılı aşkın bir süredir devam eden zengin tarihini keşfetmeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor. Her dönemin en önemli ve karakteristik özelliklerine odaklanan sergi, kentsel gelişim kronolojisine göre dört ana döneme ve 17 temaya ayrılıyor. Müzede, ilgili objeler, fotoğraflar ve multimedya uygulamaları aracılığıyla şehrin tarihi hakkında bilgi veriliyor. Müze içerisinde İngilizce rehberli turlar ve atölyeler de mevcut.

William Meydanı (Place Guillaume)

Lüksemburg’daki William Meydanı, şehrin en büyükleri arasında yer alan geniş bir açık alana sahip. Ortasında, Hollanda Kralı ve Lüksemburg Büyük Dükü II. William’ın atlı heykeli yer almakta.

William Meydanında aynı zamanda Belediye Binası’nı ve ünlü Trémont aslanı heykellerini görebilirsiniz. Şehrin pazarı da buraya kurulmakta ve pazara yerel ürünlerinin yanı sıra çiçek tezgahları da kuruluyor. Meydanın yakınlarında güzel ön cephesi, restore edilmiş balkonları ve sarmal merdivenleriyle 16. yüzyıldan kalma Raville Evi bulunuyor. Diğer önemli simge yapılar arasında İspanyol Kulesi ve Pfaffenthal’ın eteklerinin muhteşem manzarasını sunan Vauban yer alıyor. Geziniz esnasında kısa bir mola vermek ve bir şeyler yiyip içmek isterseniz, meydanda birçok kafe ve restoranda bulunmakta. 

Grand Ducal Sarayı

Grand Ducal Sarayı Lüksemburg gezilecek yerler listesinde bulunması gereken en önemli simge yapılardan biri. Tarihi 1572 yılına dayanan Rönesans yapısı, ülkenin hükümdarı Grandük Henri’nin resmi konutu olarak hizmet vermekte. 1572 yılında Lüksemburg Şehri’nin orijinal belediye binası olarak inşa edilen yapı, 1795 yılına kadar bu görevi sürdürdükten sonra 1890 yılında Grand-Ducal Place olarak kullanılmaya başlanmış.

Lüksemburg Dükü’nün şehrin kalbinde yer alan evi, Temmuz ortasından Eylül ayının ilk haftasına kadar ziyarete açılıyor. İngilizce dahil dokuz dilde düzenlenen turlar için Place Guillaume II’deki ofislerinde bulunan Lüksemburg Şehri Turizm Ofisi aracılığıyla rezervasyon yaptırılabilirsiniz.

Tur esnasında, yabancı devlet adamlarının ziyaretlerinde kullanılan tören odaları da dahil olmak üzere kraliyet konutunun lüks ve zarif bir şekilde döşenmiş iç mekanını görebilirsiniz.

Adolphe Köprüsü

Lüksemburg gezilecek yerler listesinde bulunması gereken bir diğer destinasyon ise Adolphe Köprüsü. Yeni Köprü olarak da bilinen Adolphe köprüsü, 1903 yılında Büyük Dük Adolphe döneminde inşa edilmiş.

Adolphe Köprüsü, 153 metre uzunluğunda ve 42 metre yüksekliğindeki boyutlarıyla dikkat çekiyor. Bu köprü, araçlar için dört şerit ve yayalar için iki ayrı yol olacak şekilde inşa edilmiş. Gayri resmi olarak Lüksemburg’un bağımsızlığının bir sembolü haline geldi. Köprü büyüleyici manzarası ve sembolik önemi nedeniyle turistleri kendine çekiyor.

Banka Müzesi

Banka müzesi, Lüksemburg Devlet ve Tasarruf Bankası genel müdürlüğünün eski gişesinde yer alıyor ve burası 1995 yılında kurulmuş. Ziyaretçilere, ülkenin 140 yılı aşkın bankacılık geleneği hakkında ayrıntılı bilgiler sunmakta. Orijinal adı Banque et Caisse d’Epargne de l’Etat olan müze 650 metrekarelik bir alanı kaplıyor ve içinde para, yatırım, ticaret odası, kütüphane, elektronik bankacılık gibi birçok bölümü barındırıyor. Bankacılığın gelişimini merak eden ziyaretçiler interaktif alanları ve dokunmatik ekranları kullanarak bilgisayar üzerinden detaylı açıklamalara ulaşabilirler. Banka müzesi, Place de Metz’de yer almakta ve sadece hafta içi ziyarete açılıyor. Çalışma saatleri ise değişiklik gösterebiliyor. 

Notre Dame Katedrali

Lüksemburg Şehri’ndeki Roma Katolik Notre-Dame Katedrali 17. yüzyılın başlarında geç Gotik tarzında inşa edilmiş. Katedralin dikkat çekici unsurları arasında, 1621’den kalma bir çift koro odası ve üç farklı kule yer alıyor.

Ayrıca org tribününün etrafındaki yontulmuş Barok melekler de ilgi çekici ve yine tarihi 1600’lerin başlarına kadar uzanıyor. Ayrıca katedralin mezarlığında, ülkenin 2. Dünya Savaşı direnişi ve sürgününün kurbanlarına adanmış bir anıt da bulunmakta. Katedraldeki geleneksel yapıların yanı sıra bir sunak üzerinde oturan İsa ve Meryem Ana heykelini de görebilirsiniz.

Parc Merveilleux

Parc Merveilleux

Fransa sınırına sadece 4,8 kilometre ve Lüksemburg’a 9,6 kilometre uzaklıktaki Parc Merveilleux, her yıl binlerce turisti kendine çekiyor. Masal temalı oyuncakların yer aldığı bu eğlence merkezinde oyun alanı, çocuk parkı, minyatür tren, minyatür golf, restoranlar yer alıyor. Ayrıca egzotik kuşlar, sürüngenler farklı türde hayvanların yer aldığı hayvanat bahçesi bölümü de bulunmakta. Çocuklarınızla beraber seyahat ediyorsanız burada keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Berdorf

Heinz, Soure ve Esbach nehirlerine bakan geniş bir plato üzerinde yer alan Berdorf, Lüksemburg Büyük Dükalığı’nın başlıca turistik yerlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu 300 dönümlük ormanlık alan içerisinde pek çok bakımlı yürüyüş yolu, manzaralı yüksek kayalık tepeler ve vadiler bulunmakta. En popüler rotalardan biri, Berdorf’u pitoresk Echternach köyüne bağlayan 112 km’lik Mullerthal Patikası. Berdorf ayrıca kaya tırmanışçıları, yürüyüşçüler ve kampçılar için çok popüler bir bölge. 

Walferdange Kalesi

Walferdange Kalesi

19. yüzyılın sonuna kadar Lüksemburg Büyük Düklerinin ikametgahı olan kale, Lüksemburg’un başlıca turistik mekanlarından biridir. Kalenin yakınında bir köy de bulunmaktadır.

Walferdange köyünün kendisi, Alzette Vadisi’nin güzel ormanlık tepeleriyle kesiştiği noktada yer alması nedeniyle pitoresk bir manzaraya sahip. Köy, etkileyici manzarasının yanı sıra gül bahçeleriyle de ünlü. Ayrıca, içinde bir Roma villası ve bir yeraltı su kemeri bulunan ziyaret etmeye değer büyük bir arkeolojik alan da bulunmakta.

Bourscheid

Lüksemburg gezilecek yerler arasında bir diğer önemli isim olan Bourscheid köyü, Wark ve Process olmak üzere iki nehrin bulunduğu bir platoda yer alıyor. Bourscheid köyünde yürüyüş parkurları ve katılabileceğiniz çeşitli aktiviteler bulunmakta. Ancak bu köydeki en güzel yer 137 metre yüksekliğindeki Bourscheid Kalesi. 10. yüzyılda inşa edilen bu kaleden kırsal alanın muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. Kalenin tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için rehberli turlar mevcut.

Sûre Tabiat Parkı (Naturpark Öewersauer)

Sûre Tabiat Parkı (Naturpark Öewersauer)

Sûre Tabiat Parkı içerisinde ağaçlıklı yamaçlara sahip dar vadiler ve birde baraj gölü bulunuyor. Park vahşi yaşamı, su sporları, ekoturizm fırsatları ve açık hava etkinlikleri seçenekleriyle öne çıkıyor. Bölge doğal varlıkların yanı sıra zengin bir kültürel mirasa sahip. Daha önce faaliyet gösteren bir kumaş fabrikasında yer alan Tabiat Parkı Merkezi, hem park hem de çevresindeki toplulukla ilgili sergiler ve eserler içeren ilgi çekici bir müzeye ev sahipliği yapıyor. Burada ayrıca  iki yılda bir  200’den fazla müzisyenin “Rock Klasikle Buluşuyor” teması altında buluştuğu Su Sanatı Festivali olmak üzere çok sayıda etkinlik düzenleniyor.

Parka gelmişken yakınlarındaki Esch-sur-Sûre köyünü ziyaret edebilirsiniz. Sûre nehri kenarında yer alan köy Lüksemburg gezilecek yerler listesinde kesinlikle bulunması gereken destinasyonlarından biri olarak kabul ediliyor. Köy içerisinde MS 927’de inşa edilmiş malikane ve nehre bakan kayalıklar yer alıyor. Yıl boyunca açık olan malikaneye ücretsiz olarak giriş yapılabiliyor.

Beaufort Kalesi

Beaufort Kalesi, etkileyici ve görkemli yapısı nedeniyle Lüksemburg’da ziyaret edilmesi gereken önemli bir tarihi mekan. Mullerthal bölgesindeki bir platoda yer alan Beaufort, Lüksemburg’un en görkemli ve zarif kalelerinden biri. Kale şu anda terk edilmiş olsa da çevredeki orman yolunu ve kalenin etkileyici mimarisi onu gezmeye değer hale getiriyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu