Destinasyon

Monako Gezilecek Yerler (En İyi 18 Yer)

Akdeniz’in kuzeybatı kıyısında yer alan şehir devleti Monako gezilecek yerler ve eşsiz manzaralarıyla öne çıkıyor. Monarşi liderliğindeki ülke resmi olarak Monako Prensliği olarak bilinmekte ve Vatikan’dan sonra Avrupa’nın en küçük bağımsız devleti olma özelliğini taşıyor.

Monako, Fransa’nın güney kıyılarına seyahat edenlerin günübirlik de olsa mutlaka uğraması gereken bir destinasyon haline geldi. İtalya sınırına da sadece 15 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Monte Carlo bölgesi lüks kumarhanelere, marinalara ve kraliyet ailesine ev sahipliği yapıyor. Dünyadaki en zengin ülkelerden biri olan Monako, her yönüyle zenginlik ve ihtişam yayıyor.

Monako Gezilecek Yerler

Monako denilince akla ilk gelenler büyüleyici Akdeniz manzaraları. Bununla birlikte, Monako tarihi bakımdan da zengin bir şehir devleti. Küçük boyutlarına rağmen Monaco, yüksek kaliteli bir tatil deneyimi için çok sayıda lüks ve özel seçenek sunmakta. Sınırları içindeki turistik yerlerin sayısı sınırlı olsa da, keşfedilecek birçok alternatif var. Daha fazlası hakkında bilgi edinmek isterseniz Monako gezilecek yerler listesini inceleyebilirsiniz.

Prens’in Sarayı (Palais princier de Monaco)

Prenslik Sarayı

Monako gezilecek yerler listesinde ilk olarak Monaco prensleri ve ailelerinin ikametgahı olarak hizmet veren Prenslik Sarayı yer alıyor. Monako’daki 13. yüzyıl sarayı, bölgenin en yüksek noktasında yer almakta. Prens sarayda olmadı zamanlarda turlara katılarak sarayı gezmek mümkün. Prensin sarayda olup olmadığını anlamak için ana kuledeki bayrağa bakmanız yeterli. Yükseltilmişse, prensin sarayda bulunduğunu gösteriyor.

Saray, İtalyan tarzında tasarlanmış bir galeri ve süslü mavi, altın dekoruyla ünlü Mavi Oda dahil olmak üzere birçok dikkate değer özelliğe sahip. Ayrıca  lüks bir taht odası ve büyük bir Palatine Şapeli var. Sarayın önünde Akdeniz ve Avrupa mimarisinin en güzel örneklerinin sergilendiği geniş bir meydan göze çarpıyor. Ziyaretçilerin tur haricinde bireysel olarak Prens Sarayı’na girmesine izin verilmiyor, ancak meydandan binanın çeşitli açılardan fotoğraflarını çekebilirsiniz. Güncel tur ücretleri ve ziyaret saatlerine Monako resmi web sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.

Oşinografi Müzesi

Oşinografi Müzesi

Monako gezilecek yerler listesindeki görülmesi gereken diğer bir yer ise Oşinografi Müzesi. Prens Albert’in okyanusa olan yoğun ilgisi nedeniyle kurulan müze dünya çapında deniz bilimine adanmış sayılı müzeler arasında yer alıyor. Oşinografi Müzesi’nin koleksiyonu gemi modellerini, denizcilik uygulamalarında kullanılan araç ve gereçleri, bir dizi silahı, topları ve ayrıca denizatı, balinalar ve deniz kaplumbağaları gibi çeşitli deniz hayvanlarının iskeletlerini içeriyor.

Deniz seviyesinden 90 metre yükseklikte bulunan müze, yapımı 11 yıl süren bir temel üzerine kurulmuş. Açılışı 1910’da yapılan müze aynı zamanda dünyanın en eski akvaryumları arasında.

Bu akvaryum müzesi Akdeniz Akvaryumu, Tropik Akvaryum ve Köpekbalığı Lagünü olmak üzere üç farklı tanka sahip. İçinde barındırıldığı bildirilen 6.000’den fazla deniz canlısıyla, müzenin 100 ayrı havuzu, içerideki hayvanların çeşitli doğal yaşam alanlarını taklit ediyor. Sergiler ve müze alanları hakkında detaylı bilgi edinmek isterseniz Oşinografi Müzesi resmi web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Monako Katedrali

Monako Katedrali

Monako gezilecek yerler arasındaki cazibe merkezlerinden biri de beyaz taşlar kullanılarak inşa edilen Monako Katedrali. Roma-Bizans üslubunda inşa edilen katedral, aralarında Prens Rainier’in de bulunduğu Monako’nun eski hükümdarlarının son dinlenme yeri olarak hizmet veriyor.

Monako’nun en özgün yapılarından biri olan Roma-Bizans tarzı kilise 1875 yılında inşa edilmiş. Kilisenin dış yüzeyi, şehrin silüetinde hoş bir görüntü oluşturan La Turbie’den gelen beyaz kireçtaşı ile kaplı. Katedralin iç mekanlarında bile büyük beyaz bir Carrara mermeri org ve sunak bulunuyor. Kilise, Prens Rainier ve Prenses Grace de dahil olmak üzere kraliyet Grimaldi ailesinin birçok üyesi için dinlenme yeri olarak hizmet veriyor. Kilise, Monako topluluğunda büyük bir öneme sahip ve Eylül-Haziran ayları arasında, Monako Erkek Korosu ve Monako Katedrali Korosu tarafından her hafta sabah 10’da Pazar ayinleri düzenlenmekte. Katedral dini ayinlerin olduğu günler haricinde her gün sabah 9’dan akşam 6’ya kadar halka açık.

Les Jardins Saint-Martin, Saint Martin Bahçeleri

Les Jardins Saint-Martin, Saint Martin Bahçeleri

Akdeniz’in masmavi sularına bakan Les Jardins Saint-Martin, Oşinografi Müzesine yakın bir konumda yer yer alıyor. Saint Martin bahçelerinde, deniz kaşifi olarak bilinen Prens I. Albert’in bir heykeli bulunmakta.

St. Martin Bahçeleri, denize bakan sarp kayalıklarla, Le Rocher yarımadasının etrafındaki sahil boyunca uzanıyor. Bahçe içerisinde ise Akdeniz ikliminde yetişen çok sayıda egzotik bitki ve çiçek türü yer alıyor. Bahçeyi gezdikten sonra yamaçları ve çimenli bayırları çevreleyen küçük patikalarda  keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Park içerisinde oturup manzaranın tadını çıkarabileceğiniz ve dinlenebileceğiniz banklarda yer alıyor.

Prenses Grace Gül Bahçesi

Prenses Grace Gül Bahçesi

Prens Rainier III, 18 Haziran 1984’te eşi Prenses Grace’in anısına bu gül bahçesinin açılışını yaptı. Fontvieille Parkı’nda bulunan Prenses Grace Gül Bahçesi, dört hektarlık geniş bir alana sahip. Bahçe içerisinde, 315 farklı çeşitten oluşan 6.000 adet gül fidanı bulunuyor.

Bahçedeki her bir güle, ziyaretçilerin belirli bir gül türü hakkında bilgilere erişmelerini sağlayan bir QR kodu eşlik ediyor. Grimaldi Kraliyet Ailesi’nin Prens ve Prensesleri onuruna bazı güllere özel isimler verilmiş. Ayrıca burası çevreye duyarlı uygulamalarla bakıldığı için  “Ekolojik Bahçe” etiketi ile tescillenmiş.

Monako’da sakin bir yer arıyorsanız burası mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer. Arkanıza yaslanın, rahatlayın ve birçok park bankından birinden güzel çevreyi seyredin ya da arazide keyifli bir yürüyüş yapın. Keyifli parkurlar, ziyaretçilere bahçeyi kendi hızlarında keşfetmeleri ve büyüleyici cazibesinin tadını çıkarmaları için bolca fırsat sunuyor.

Japon Bahçesi

Japon Bahçesi

Monako’da geleneksel bir Japon bahçesi bulmayı beklemeyebilirsiniz, ancak Jardin Japonais prensliğin en güzel yerlerinden biri.

Monako’nun doğu ucundaki dik bir yamacın tam üzerine inşa edilmiş olan Jardin Japonais, Japon tarzında budanmış ağaçları, taşlar, su ve bambu çitler ile bir Zen bahçesini andırıyor. Bahçe huzurlu bir atmosfere sahip. 7.000 metrekarelik parkta bir şelale, koi balıkları ve nilüferlerin bulunduğu bir gölet ve Japon tarzı bir çayevi bulunmakta. Geleneksel Japon fenerleri ve yaya köprüleri, yoğun bir şehrin ortasında yer alan bu ağaçların bahçesinin şampiyon ambiyansına yayılması bulunmaktadır

Fort Antoine Açık Hava Tiyatrosu

Fort Antoine Açık Hava Tiyatrosu

Le Rocher’in kenarında yer alan 18. yüzyıldan kalma bir kale olan Fort Antoine, senfoni konserleri ve Fransız tiyatro gösterileri için bir açık hava tiyatrosu olarak yeniden tasarlanmıştır. Théâtre du Fort Antoine, Haziran sonundan Ağustos başına kadar bir etkinlik programına ev sahipliği yapmaktadır.

Burada bir gösteriye katılmanın yanı sıra etkileyici deniz manzarasını izlemek için gelebilirsiniz. Fort Antoine’dan Fransız Rivierası’nın Cannes’a kadar olan kıyı şeridini görebilirsiniz. Diğer tarafından ise Menton ve İtalya’yı görmek mümkün.

Eze ve Diğer Köyler

Eze ve Diğer Köyler

Monako’ya sekiz kilometre uzaklıkta yer alan Eze, günübirlik gezilebilecek en keyifli yerlerden biri. Buraya otobüsle ulaşmak trenle ulaşmaktan çok daha az zaman alıyor. Otobüsle Eze Köyü’ne yaklaşık 20-25 dakikada ulaşabilirsiniz. Trenle ise yaklaşık 1 saat sürüyor. Eze köyü, ortaçağdan kalma cazibesi ve doğal alanlarıyla popüler. Arnavut kaldırımlı dolambaçlı sokaklarında yapacağınız bir gezinti sizi 12. yüzyıldan kalma bir kiliseye ve davetkâr sanat galerilerine götürecek. Avlularında ise lüks butikler ve şirin kafeler gizli. Görülmesi gereken yerler arasında yemyeşil bitki örtüsü ve kıyı şeridinin muhteşem manzarasına sahip Egzotik Bahçe yer alıyor.

Monako gezilecek yerler arasındaki Parfumerie Fragonard burada yer alıyor. Monako’dan arabayla 20 dakikalık bir yolculuk sonrası Eze’ye ulaşabilirsiniz. Monako çevresindeki tepelerde Ortaçağ’dan kalma birkaç “tünemiş köy” daha bulunuyor. Bunlardan bir tanesi olan La Turbie, Tête de Chien sırtı ile Mont de la Bataille zirveleri arasında, Monako’dan yaklaşık 15 dakika uzaklıkta yer almakta.

Monte Carlo

Monte Carlo

Monte-Carlo, Monaco’nun tam kalbinde, ikonik Place du Casino’dan sadece birkaç metre ötede yer alan lüks bir bölge. Monako’nun modern yerleşim birimleri, perakende satış alanları, en iyi restoranları, kültürel ve ticari tesisleri burada yer alıyor. Prens Albert II ve Prenses Charlene tarafından çocukları eşliğinde resmen açılan bölgede 37 daire, 24 lüks butik ve dokuz katlı ofis alanı bulunuyor.  Opera Binası da Monte-Carlo bölgesinde yer alıyor. Prens Albert II’nin himayesindeki Opéra de Monte-Carlo, klasik opera performansları ve müzik resitallerinden oluşan bir program sunuyor.

Monte Carlo Casinosu

Monte Carlo Casinosu

James Bond filmiyle ünlenen Monte Carlo Kumarhanesi, Monako’nun en gözde cazibe merkezlerinden biri. Avrupa Belle Epoque tarzında 1893 yılında inşa edilen  kumarhane, gösterişli iç mekanlara ve her biri farklı bir tema taşıyan oyun odalarına sahip. Ünlüler burayı oldukça sık ziyaret ediyor, bu da binanın mevcut cazibesine katkıda bulunuyor. Monako vatandaşlarının oyun odalarına girmesi yasak. Sadece turistlerin girmesine izin veriliyor. Kumarhane ayrıca her yıl Avrupa Poker turnuvasına  ev sahipliği yapmakta.

Formula 1 Grand Prix de Monaco

Formula 1 Grand Prix de Monaco

Monako Grand Prix’si her yıl Mayıs ayının son hafta sonunda Monte Carlo’da düzenlenen bir Formula 1 otomobil yarışı. Monako Otomobil Kulübü tarafından düzenlenen yarış, 1929 yılından bu yana dünyanın en önemli otomobil yarışlarından biri olarak kabul ediliyor. Yarışın düzenlendiği parkur, Boulevard Albert 1er’den Place du Casino’ya doğru ve Monte-Carlo’daki Fairmont Hotel’in önündeki zorlu dönüşün etrafından geçiyor.

Prens Rainier Klasik Otomobil Koleksiyonu

Prens Rainier Klasik Otomobil Koleksiyonu

2009 yılında açılan Prens Rainier Klasik Otomobil Koleksiyonu, Monako Kraliyet Ailesi’nin ülkelerine bir armağanı. Monaco Top Cars Collection, Monaco’da özel bir otomobil koleksiyonunun sergilendiği bir müze. Koleksiyon 1959 yılında Prens Rainier III tarafından başlatılmış ve sonunda sarayının bahçesine sığmayacak kadar büyüyünce 1993 yılında koleksiyonu halka açmış. Müze 5 bin metrekarelik bir alanı kaplıyor ve Fransa, İtalya, Almanya, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri dahil olmak üzere birçok ülke ve dönemden araçlar içeriyor. Sergilenen en eski araçlardan bazıları De Dion Bouton tarafından 1903 yılında üretilen modeller. Rolls Royce, Ferrari ve Maserati’nin de burada temsil edilen araçları bulunmakta. 

Moneghetti Bölgesi

Moneghetti Bölgesi

Monako’daki Moneghetti Bölgesi 20. yüzyıl villaları ve bakımlı bahçeleriyle öne çıkıyor. Buraya Tête de Chien’den Moyenne Kornişi’ne kadar Monako’nun doğu yamacında dolanan keskin virajlı yollardan geçerek ulaşabiliyorsunuz. Bu bölgede, tarihi binalar, halk bahçeleri, kiliseler, restoranlar ve kafeler yer alıyor. Bölgede ayrıca turistlerin kalabileceği çok sayıda otel bulunmakta. Moneghetti ayrıca Monaco’nun zenginlerinin yerleşim yeri. Bu nedenle burada lüks arabalar görebilirsiniz.

Louis II Stadyumu

Louis II Stadyumu

Monaco’nun stadyumu eskiden deniz olan bir bölgede yer alıyor. 1985 yılında Prens Rainier III tarafından açılan stadyum adını Rainier III’ün büyükbabası olan Louis II’den alıyor . Stadyum binası içerisinde futbol sahasının yanı sıra olimpik yüzme havuzu, atletizm pisti, basketbol sahası, spor salonu, ofisler ve 1.700 araçlık otoparkı da bulunuyor. Maçlar ve spor müsabakaları 18.500 kişilik bir izleyici kitlesi tarafından izlenebiliyor.

Monaco’nun stadı 1 Nisan – 30 Eylül arasındaki iş günlerinde ziyaret edilebiliyor. Fransızca, İngilizce ve İtalyanca bilen bir rehberler eşliğinde gerçekleştirilen turlar yaklaşık 30 dakika sürüyor. Stadyumdaki maçlar için biletler, kulübün web sitesinden veya yerindeki bilet gişesinden satın alınabiliyor. 

Roquebrune Cap Martin

Roquebrune Cap Martin

Roquebrune-Cap-Martin, Monako ve Menton arasındaki kıyı boyunca yayılmış bir köy. Burada ince çakılla kaplı güzel bir plaj ve dik bir yamaçta inşa edilmiş bir Orta Çağ Eski Kenti bulunuyor. Roquebrune’de görülmeye değer birçok ilgi çekici yer var. Roquebrune’de gözlem güvertesi, Grimaldi kalesi ve dar sokaklarıyla Eski Şehir gezilmesi gereken yerlerden bir kaçı.

Fontvieille Parkı

Fontvieille Parkı

Monako’nun güneybatısında yer alan Fontvieille, tepelerinden nefes kesici manzaralara ev sahipliği yapıyor. Özellikle burayı gün batımı manzarasını izlemek için ziyaret edebilirsiniz. Aslen 1981 yılında inşa edilen Fontvieille, canlı binaları, büyüleyici kafeleri ve keyifli restoranlarıyla benzersiz bir atmosfer yayıyor. Sakinlik arayanlar için ideal olan Fontvieille Parkında, palmiye ağaçları ve zeytinliklerle dolu gür yeşillikler bulunuyor. Parkta ayrıca huzurlu bir atmosfer sağlayan göletler yer alıyor.

Günübirlik Saint Tropez

Saint Tropez

Tüm Fransız sahil şeridini görmek ve Provençal tarzı sahil ihtişamını deneyimlemek için Fransız Rivierası’nda bir sahil beldesi olan Saint-Tropez’e seyahat edebilirsiniz. Monoka’ya yakın bir konumda yer alan Saint Tropez günübirlik gezi içinde ideal bir destinasyon.  Bir zamanlar küçük bir balıkçı köyü olan Saint-Tropez, günümüzde birçok ünlü ve jet sosyete tarafından tercih edilen popüler bir destinasyon. Saint-Tropez’de görülmesi gereken yerler arasında muhteşem bir Empresyonist sanat koleksiyonuna sahip Musée de l’Annonciade bulunmakta. Ayrıca llimanın kafe teraslarıyla sıralandığı ve yerel sanatçıların renkli eserler sattığı atmosferik Vieux Port’u da ziyaret edebilirsiniz. 

Michelin Yıldızlı Restoranlar

Michelin Yıldızlı Restoranlar

Monako’da gurmelere hitap eden birçok lüks restoranı bulunmakta. Üç Michelin yıldızına sahip Le Louis XV – Alain Ducasserlarda Fransız Rivierası bölgesinin mevsimlik malzemeleri ve yerel olarak yakalanmış taze balıklarla hazırlanan, Akdeniz esintili yemekler hazırlanıyor.

Bir Michelin yıldızına sahip Belle-Epoque Hôtel Hermitage’de ise öğle ve akşam yemeklerinde kaliteli Akdeniz yemekleri servis ediliyor. Deniz manzarasına sahip restoranın açık terası, unutulmaz yemek deneyimine katkıda bulunuyor.

Monte-Carlo Bay Hotel & Resort’un iki yıldızlı Michelin Le Blue Bay restoranı, konuklarına Akdeniz’in göz kamaştırıcı manzarası eşliğinde eşsiz bir yemek deneyimi sunmaktadır. Restoranın şefi Marcel Ravin, Martinik’ten gelmekte ve Karayip etkisi taşıyan Akdeniz füzyon mutfağında uzmanlaşmıştır. Lüks Asya mutfağı kategorisinde, Hôtel Metropole Monte-Carlo’daki Yoshi, daha önce Joël Robuchon ile işbirliği yapan ve Michelin yıldızına sahip Şef Takéo Yamazaki tarafından yönetilen zarif çağdaş Japon yemekleri ve enfes suşi ile konukları memnun etmekte. Yoshi, daha önce Joël Robuchon ile işbirliği yapan ve bir Michelin yıldızına sahip olan Şef Takéo Yamazaki tarafından yönetilmekte. Yemek odası, Japon tarzında düzenlenmiş bir bahçeye bakan tavandan tabana pencerelere sahip.

Ayrıca Hôtel Métropole Monte-Carlo’da, havuz kenarındaki Odyssey restoran öğle yemeğinde (öğleden akşam 5’e kadar) gündelik ama gurme yemekler servis etmektedir. Mutfak, birkaç klasik Fransız yemeği ve Amerikan esintili sandviçler ile ağırlıklı olarak Provençal ve Akdeniz’dir. Menü, Fransız gastronomisinde ünlü bir figür olan merhum Joël Robuchon tarafından eğitilen Şef Christophe Cussac tarafından oluşturuldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu