Londra Gezilecek Yerler (En İyi 15 Yer)
Londra gezilecek yerler listesinde herkesin seyahat programına uygun bir yer var. Dünyanın en eski ve tanınmış şehirlerinden biri. Bu nedenle her türden gezgine hitap edecek çok sayıda ziyaret yerine sahip. Parkta tembel bir gün geçirmek istiyor olun veya birçok pub’dan birinde harika bir akşam geçirmek istiyor olun, Londra tam olarak aradığınız şeyi sunuyor! Asırlık pazarlardan ve caddelerden yeni çağın konser mekanlarına ve parti mekanlarına kadar Londra her şeyin en iyisine sahiptir!
Londra Gezilecek Yerler
Londra’nın en popüler turistik yerleri arasında şehrin kültürel kalbi olan Soho bulunuyor. Hampstead’in yeşil banliyöleri ve Richmond Park gibi Kraliyet Parkları. Günlerinizi Victoria ve Albert veya The National Gallery gibi çok sayıda müzeyi gezerek geçirebilir veya O2 Arena’da bir müzik konserinin keyfini çıkarabilirsiniz. Londra, sanat, kültür ve doğanın yanı sıra Wembley Stadyumu’ndan Wimbledon Müzesi’ne kadar spor tutkunları için de birçok seçenek sunuyor.
İşte Londra’da gezilecek en iyi yerlerin listesi:
London Eye
Londra gezilecek yerler listesinde ilk olarak şehrin simge yapılarından biri olan London Eye alıyor. Thames Nehri’nin güneyindeki London Eye 135 metre yüksekliğiyle dünyanın en büyük dönme dolapları arasında. Dolap camdan yapılmış 32 kapsülden oluşuyor. Havanın açık olduğu günlerde London Eye’a binerek şehrin panoramik manzarasını izleyebilirsiniz. Buckingham Sarayı, Big Ben, Tower Bridge ve Londra’nın diğer ünlü simge yapıları London Eye’dan görülebiliyor.
Çark 2000 yılında halkın hizmetine açıldı. Başlangıçta sadece 5 yıl süreyle kamu hizmetinde kalması planlanıyordu. Ancak popülaritesi onu Londra’nın turist haritasında kalıcı bir özellik haline getirdi.
Kew Bahçeleri
Londra’nın eşsiz UNESCO Dünya Mirası alanlarından biri olarak popüler olan Kew Gardens, aileniz ve arkadaşlarınızla birlikte şehrin tadını çıkarabileceğiniz yerlerden. İçerisinde birçok farklı bitki türü bulunuyor. 14.000’den fazla ağaçtan oluşan bir koleksiyona sahip. 300 dönümlük bir alana yayılan Kew Gardens, aynı zamanda kütüphanesi, müzeleri ve güzel bahçeleriyle önde gelen bir araştırma merkezi.
Her yaştan insanı Londra şehrinde huzur dolu bir günü keşfetmeye davet ediyor. Buradaki ziyaretçiler, ağaçlarla çevrili yollarda yürüyüş yapmak ya da güzel seraları keşfetmek gibi çeşitli aktivitelerin keyfini çıkarabilirler. Kew Bahçeleri’nin popüler turistik mekanlarından bazıları Palmiye Evi, Galler Prensesi Konservatuarı ve Nilüfer Evi.
Ziyaretçilerin Kew Bahçeleri’nde 59 ft yüksekliğindeki Treetop Walkway gibi keyif alabilecekleri, Büyük Pagoda’ya tırmanarak şehir manzarasını izleyebilecekleri ve Kew Sarayı’nda tarihi hakkında bilgi sahibi olabilecekleri aktiviteler var. Kew Gardens aynı zamanda Londra’nın doğal güzelliğini en iyi şekilde yakalamak isteyen fotoğrafçılar için de bir cennet.
Buckingham Sarayı
Birleşik Krallık’taki en ikonik Kraliyet binalarından biri olan Buckingham Sarayı, İngiltere Kraliçesi’nin kraliyet yerleşim merkezi. Özellikle, kendisini dünya çapında mevcut olan çok az sayıda çalışan Kraliyet Saraylarından biri olarak taçlandırıyor. Ayrıca Londra gezilecek yerler listesinde mutlaka görülmesi gereken noktalardan biri. Hem ulusal hem de kraliyet kutlamaları vesilesiyle İngiltere Kraliçesi, Saray’ın merkezi galerisi aracılığıyla halkın karşısına çıkıyor.
Buckingham Sarayı’nda 19 kamara ve 78 modern banyo dahil olmak üzere yaklaşık 775 oda bulunmakta. Sarayın dekorasyonunda şamdanlar, görkemli halılar, kaliteli mobilyalar, mermer sütunlar, damask duvar kağıtları kullanılmış.
Kraliyet Sarayı, dünyanın farklı yerlerinden gelen tüm ziyaretçiler için merkezi bir çekim noktası oluşturan Taht Odası’na ev sahipliği yapıyor. Burası kraliyet ailesinin Kraliçe’nin Jübile’si gibi tören resepsiyonlarının yapıldığı bir yer.
Buckingham Sarayı Bahçesi, 350’den fazla kır çiçeği türü ve 200 ağaçla 39 dönümlük bir alana yayılıyor. Bunun dışında Bahçeler içerisinde bir göl bulunmakta. Tenis kortları, yazlık ev, Gül Bahçesi ve Waterloo Vazosu, Buckingham Sarayı Bahçesi’nin başlıca ilgi çekici yerleri arasında.
Londra Kulesi
Londra Kulesi’nin büyüleyici görkemi ve tarihi önemi, buraya adım attığınız andan itibaren hissedilir. Bu ikonik tarihi mekan, Britanya tarihinin en önemli hikayelerini ve olaylarını açığa çıkarıyor. Londra’nın merkezinde yer alan otel, resmi olarak Kraliçe II. Elizabeth’in Kraliyet Sarayı ve Kalesi’dir.
Her ne kadar “Londra Kulesi” olarak adlandırılsa da aslında birçok eşmerkezli kuleden oluşan bir kale. Yıllar boyunca, kötü şöhretli mahkumlar için bir hapishane olmak, kraliyet belgelerini barındırmak ve madeni paraların basıldığı yer olmak gibi pek çok önemli tarihi rol oynadı. Hatta kısa bir süreliğine kraliyet hayvanat bahçesi bile olmuştu!
Thames Nehri ile sınırlanan Londra Kulesi, bugün dünya çapında sürükleyici mimarisi ve işçiliğiyle tanınıyor. Bu anıtın diğer ünlü yönleri arasında Beyaz Kule ve Kule Köprüsü bulunmaktadır. Bugün kulede Yeoman Muhafızlarının ailelerinin yaşıyor olması da dikkat çekicidir ve bu da kuleye ihtişam katmaktadır.
Tower Bridge
Tower Bridge, Thames Nehri üzerinde bulunan ve Londra için sembolik hale gelen ikonik bir köprü. Eski zamanlarda kulenin içinde bulunan kraliyet hapishanesinden dolayı “Londra Kulesi” olarak da anılırdı. Köprü, 30 Haziran 1894’te Galler Prensesi tarafından halka açıldı. Uzunluğu 240 metre olup, ikiz kuleleri Thames Nehri’nin 61 metre üzerindedir. Tower Bridge’in en dikkat çekici özelliği, iki paralel yürüyüş yolu ile birbirine bağlanan iki devasa kule olmasıdır.Yürüyüş yolları size Londra şehir yaşamının panoramik manzarasını görme şansı sunar ve Viktorya dönemi Gotik tasarımı sizi Viktorya dönemi Londra dönemine götürür. Yürüyüş yolları boyunca uzanan muhteşem cam zeminler, size Köprü üzerinde hızla ilerleyen yayaların üzerinden fışkırma şansı veriyor.
Warner Bros. Studio
Birleşik Krallık’taki Warner Bros. Stüdyo Turu ile Potterverse’in Büyücü Harikalarını görebilirsiniz. Leavesden’de bulunan Warner Bros Stüdyosu, ülkenin en büyük film stüdyolarından. Stüdyonun Making of Harry Potter turu, ilk kez başlatıldığı 2012 yılından bu yana dünya çapında en çok beğenilen cazibe merkezi olmuştur. Dünyanın tek kalıcı film yapım sergisine ev sahipliği yapmaktadır.
Bu ödüllü cazibe merkezi her yıl yüz binlerce turistin ilgisini çekmektedir. Dobby, Buckbeak ve Deli-Göz Moody ile tanışın, asa sallama yeteneklerinizi test edin, Profesör Dumbledore’un ofisine girin, Hogwarts Ekspresine binin, fobilerinizle yüzleşin. Sevilen serinin setlerinden yüz binlerce eser, ünlü kostümler ve hediyelik eşyalar Londra’daki Harry Potter World’de sergileniyor ve kendinizi Potter evreninin ilgi çekici gizemlerine kaptırmanıza olanak tanıyor.
Thames Nehri
Bakir güzelliği ve sakin atmosferiyle popüler olan Thames Nehri, Londra şehrinin en önemli turistik yerlerinden biri olarak biliniyor. Londra turizminin ve ekonomisinin de ayrılmaz bir parçası olarak kabul ediliyor. Birleşik Krallık’ın doğusundan batısına kadar en ünlü nehri olan Thames Nehri, lüks otellerden kruvazör gemilerine kadar her şeye sahiptir ve aynı zamanda İngiltere’nin en iyi turistik yerlerinden.
Hareketli Londra şehrinin içinden geçen bu yol, birçok kişiye ilham veren, dünyanın en önemli su yollarından biri haline geliyor. Yerel Londralılar için sadece bir nehir olabilir ama dünyanın her yerinden gelen ziyaretçiler için kesinlikle harika bir yer. Ayrıca bu nehirde Totally Thames, Tekne Yarışı, Virgin Money Londra Maratonu, Great River Yarışı ve Belediye Başkanının Yılbaşı Gecesi havai fişek gösterisi gibi çeşitli heyecan verici etkinliklere katılabilirsiniz. Thames Nehri’ni ziyaret etmek, Londra’nın sunduğu ihtişamı ve asaleti deneyimlemek isteyen herkes için kesinlikle bir tonik olacaktır.
Alton Towers
4 Nisan 1980’de Alton Towers bir tema parkı haline geldi. Yaklaşık 40 yıldır tema parkı her yaz açık. Disneyland’den ilham alan modern park, İngiliz mirasına sadık kalarak çeşitli dünya dışı etkinliklere ev sahipliği yapacak şekilde oluşturuldu. İngiltere’nin ilk çift döngülü hız treni Tirbuşon, Korsan Gemisi, Cine 2000 ve Yaban Hayatı Müzesi, ilk açıldığında Alton Towers tema parkının bir parçasıydı.
Alton Towers Resort’ta her yaştan ziyaretçiye yönelik 40’tan fazla eğlence ve etkinlik mevcuttur. Gösterinin öne çıkanları, binecek kadar cesur olan herkesi heyecanlandırmak ve memnun etmek için yaratılmış rekor kıran özellikler de dahil olmak üzere ondan fazla ana rollercoaster’ın her biri. Alton Towers, Birleşik Krallık’ta CBeebies’in en sevilen karakterlerinden bazılarıyla tanışabileceğiniz tek mekandır ve küçük çocuklara ve ailelere yönelik 20 eğlence mekanına sahiptir. Alton Towers, burada hayat boyu anılar biriktiren her gözü açık çocuğa, adrenaline ve cesur aileye aittir.
Madame Tussauds
Genellikle Londra’nın en popüler turistik mekanlarından biri olarak bilinir Madame Tussauds, her yıl milyonlarca kişi tarafından ziyaret ediliyor ve ilk açılışından bu yana yarım milyona yakın turistin ilgisini çekiyor. Madame Tussauds Londra aslında dünyanın çeşitli şehirlerinde bulunan çok sayıda balmumu müzesinden biridir.
19. yüzyılın başlarında Londra’da açılan bu türden ilk müzenin kurucusunun adını taşıyan kurumlar zincirinden biridir. Özellikle dünyanın her yerinden ünlülerin gerçeğe en yakın kopyalarından bazılarıyla ünlüdür. Müzede müzisyenler, aktörler, politikacılar, tarihi figürler, bilim adamları, dahiler, dini liderler ve hatta suçlular da dahil olmak üzere dünyanın en ünlü insanlarından bazılarının 400’den fazla balmumu figürü bulunuyor.
Madame Tussauds, aynı zamanda zincirin kurucusu olan Marie Tussaud adlı ünlü balmumu heykel tarafından kurulmuştur. 1761 yılında Fransa’nın Strasbourg şehrinde doğdu. Hayattayken Tussaud oldukça ünlü oldu ve gerçek görünümlü ve neredeyse gerçeğe yakın heykeller yapabilme konusundaki eşsiz yeteneği nedeniyle adından söz ettirdi. Sir Walter Scott, Winston Churchill, Lord Nelson vb. gibi zamanın en ünlü kişilerinden bazılarının figürleri burada yer alıyor.
Westminster Abbey
Westminster Abbey, Büyük Britanya’nın zengin tarihine ve mirasına tanıklık eden dini bir yapıdır. İngiltere’nin Londra kentindeki Westminster şehrinin taçlandıran mücevheridir . Eskiden Aziz Petrus Koleji Kilisesi olarak bilinen bu gotik kilise, Monarşi için büyük dini öneme sahip bir yer olmuştur.
Geleneksel olarak burası resmi Kral veya Kraliçenin taç giydiği ve aynı zamanda gömüldüğü yerdir. Aslında burası o kadar kutsal ki Kraliçe II. Elizabeth, 1947 yılında Edinburgh Dükü ile burada evlendi. Daha sonra Prens Charles ile Prenses Diana’nın düğününe de ev sahipliği yaptı.
Bu kilise bin yıldan fazla bir süre önce kuruldu ve geçmişteki ihtişamını yaşayan bir anıt olmaktan çok, bugün bir ibadet yeri olarak hala işlevseldir. Yıllar boyunca gördüğü saygı ve himayenin kanıtıdır. İlginç bir şekilde Westminster Abbey’in üzerinde Tudor kolları ve Tudor gülleri bulunan kendi bayrağı var.
Nefes kesen muhteşem mimarisi ve büyüleyici derecede sakin ve manevi ortamı, onu kesinlikle Londra’nın diğer görkemli yerlerinden ayırıyor.
Big Ben
Londra’nın ikonik saat kulesi Big Ben, devasa çanı ve doğruluğuyla tanınan şehrin ünlü simge yapılarından biridir. Tek başına çanın ağırlığı 13,7 metrik tondur ve genellikle Parlamento Binası’nın saat kulesinin tamamıyla ilişkilendirilir. Big Ben, Londra’nın en çok rağbet gören cazibe merkezlerinden biridir ve akşam karanlığında kulenin saat yüzleri aydınlatıldığında muhteşem görünür.
Londra’daki Big Ben, Londra’nın merkezinde, Westminster’deki Parlamento Binası’nın kuzey ucundaki Elizabeth Kulesi’nde yer almaktadır. Bu kule Augustus Pugin tarafından inşa edilmiş ve 1859 yılında dünyadaki en doğru dört yüzlü çan saatiyle tamamlanmıştır. Kulenin yüksekliği yaklaşık 316 ft’dir ve tabandan tepeye kadar 334’ün üzerinde basamak içerir. Big Ben, Pugin’in Gotik canlanma tarzında tasarlandı ve Londra’daki film setlerinin çekimlerinde yaygın olarak kullanıldı. Aynı zamanda Birleşik Krallık’ın tamamındaki üçüncü en yüksek saat olarak kabul edilir. Bu kule, zemin seviyesinden klima görevi gören çan kulesine kadar bir havalandırma bacası uzanacak şekilde tasarlanmıştır.
Kraliyet Gözlemevi Greenwich
Londra’daki Greenwich Royal Park’ta bir tepenin üzerinde yer alan Greenwich Kraliyet Gözlemevi, 17. yüzyılda Kral II. Charles tarafından kurulmuş ve Sir Christopher Wren tarafından tasarlanmıştır. Gözlemevinin İngiliz astronomisinin evi olduğu söyleniyor, çünkü zamanın bilim adamları denizcilerin denizde yön bulmasına yardımcı olmak için yıldızların haritasını buradan çıkarıyorlardı. Başlangıç Meridyen Hattı bu gözlemevinin içinden geçer ve ‘Greenwich Ortalama Saati’ burada hesaplanır.
Flamsteed Evi, ünlü Time Ball düşme sinyalinin 1833’ten beri faaliyette olduğu gözlemevinin orijinal kısmı olması nedeniyle dikkat çekici bir yapıdır. Ayrıca Flamsteed House olarak Octagon Room, Time Gallery ve Astronomers Royal Apartment’ı da ziyaret edebilirsiniz. Gözlemevinin dış duvarındaki Çoban Kapısı Saati, Greenwich Ortalama Saati’ni halka doğru gösteren ilk saat olması nedeniyle çok önemli bir cazibe merkezidir. Ayrıca İngiltere’nin en büyük teleskopu olan Büyük Ekvator Teleskobu’na yer açan gözlemevinin soğan kubbeli çatısını da görebilirsiniz. Kraliyet Gözlemevi’nde yeni bir Peter Harrison Planetaryumu inşa edildi ve her gün gösterilere ev sahipliği yapıyor.
Hyde Park
Hyde Park, Birleşik Krallık’ın tarihi başkenti Londra’nın merkezinde bulunan dünyanın en büyük ve olağanüstü kraliyet parklarından biridir . Şehrin göbeğinde yer alan park, tekneyle gezmek, yüzmek, binicilik, tenis, paten, koşu, yürüyüş ve daha birçok aktiviteyi ziyaretçilere sunuyor.
Sayısız çeşitte ağaç ve çiçeklerle ve pırıltılı güzel bir gölle süslenmiş Hyde Park, dünyanın her yerinden binlerce ziyaretçinin ilgisini çekiyor. Parkın içinde pek çok muhteşem yapıya, anıta, anıta, çeşmeye, heykele ve kuş cennetine tanık olabilirsiniz. Park aynı zamanda çok çeşitli kuş ve böceklerin de ikametgahıdır ve dolayısıyla yaban hayatı fotoğrafçıları ve kuş gözlemcileri için bir cennettir.
Parkta dünyaca ünlü birçok konferans, etkinlik ve seminer, müzik konserleri, yardım gösterileri düzenleniyor. Bu etkinliklerin birçoğundan elde edilen fonlar parkın bakımı ve korunmasına adandı. Parkın içindeki kafeteryalar, barlar, restoranlar, içecek mağazaları ziyaretçilere leziz ikramlar ve yemekler sunuyor.
Her yıl Noel ve Yeni Yıl boyunca parkın tamamı, aydınlatılmış dekorasyonlar ve ışıltılı ışıkların yanı sıra çeşitli heyecan verici turistik yerler ve yemek mekanları ile büyülü bir araziye dönüştürülür. Sirk gösterileri, kayak ve paten yarışmaları ve birçok müzik etkinliği Hyde Park’taki kış büyüsünün bir parçasını oluşturur.
Guildhall Sanat Galerisi
Guildhall Sanat Galerisi, tarihi Guildhall’ın bitişiğinde yer alır ve aynı zamanda dahili olarak da bağlantılıdır. Sanat galerisi, Londra şehrinin en prestijli sanat koleksiyonlarından bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu yarı gotik bina, Viktorya tarzını yansıtan iç mekanlarıyla taştan inşa edilmiştir.
Burada resimlerden heykellere, çizimlerden her türlü geçici sergiye kadar her şeyi bulacaksınız. Sanat galerisinin geçmişi 1885 yılına kadar uzanıyor ve o zamandan beri İkinci Dünya Savaşı’nın hava saldırıları sırasında neredeyse tamamen yıkıldı.
Hava saldırılarında sanat eserlerinin büyük bir kısmı kaybolsa da sanat galerisi yeniden inşa edildi. En iyi yanı, eski Londra’yı tasvir eden resimleri ve galeriden öncesine ait önemli heykeller aracılığıyla eski dünyanın cazibesini hâlâ koruyor olmasıdır.
Clink Müzesi
Clink’in orijinal korkunç hapishanesi üzerine inşa edilen bu müze, iç tarihçinizi kanalize etmenin harika bir yoludur. Geçmişi 1144’ün uzun zamandır kayıp zamanlarına dayanan orijinal Clink, İngiltere’nin en kötü şöhretli hapishanelerinden biriydi. Hüküm süren hükümdar yerine Winchester Piskoposu tarafından idare edilen bu müze, mahkumların korkunç hikayelerini eğitici bir şekilde anlatıyor. Arkeolojik eserler size gerçek olaylar ve işkence hakkında aydınlatıcı bilgiler verecektir. Gardiyan odası ve zindanlar gibi özel odalar, klink hapishanesinin dehşetini detaylandırmak için gerçek işkence cihazlarıyla aynı şekilde düzenlenmiştir.
Bu popüler müzenin görünümü, dekorasyonu, sesi ve hatta kokusu orijinal hapishaneyi tam olarak taklit ediyor. Borçluları, ayyaşları, suçluları ve din danışmanlarını yakalamasıyla ünlü olan bu yer, acımasız cezalarla tanınıyordu. Müze, talihsiz mahkumların 600 yıllık geniş bir zaman çizelgesindeki hikayelerini tarihi resimler ve grafik yorumlayıcı gösterimlerle sergiliyor ve anlatıyor.